Denizciler İçin Mesleki İngilizce, İngilizce Denizcilik Terimleri ve Türkçe Anlamları
12 Ağu 2025
Denizciler İçin Mesleki İngilizce, İngilizce Denizcilik Terimleri ve Türkçe Anlamları
Denizcilik, dünya genelinde küresel ticaretin ve seyahatlerin en önemli unsurlarından biridir ve bu alandaki profesyonellerin, özellikle denizcilerin, belirli bir dil bilgisine sahip olmaları büyük önem taşır. İngilizce, uluslararası denizcilikte en yaygın kullanılan dildir ve denizciler için mesleki İngilizce bilgisi, güvenli ve verimli bir şekilde görevlerini yerine getirebilmeleri için gereklidir. Bu yazımızda, denizcilik alanındaki temel İngilizce terimler ve ifadeler Türkçe anlamlarıyla birlikte verip, aynı zamanda denizcilik sektöründe görev alan kişilerin iletişim becerilerini geliştirmelerine yardımcı olacağız.
İngilizce Denizcilik Terimleri
İngilizce denizcilik terimleri, gemi navigasyonundan, liman işlemlerine, güvenlik önlemlerinden, deniz hukuku ve yönetmeliğine kadar geniş bir yelpazede kullanılır. A'dan Z'ye kadar olan denizcilik terimlerini bilmek, hem profesyonel hem de güvenli bir denizcilik deneyimi için temel bir gerekliliktir. Bu başlık altında, her harften önemli İngilizce denizcilik terimlerini ve Türkçe anlamlarını göreceğiz.
A ile Başlayan İngilizce Denizcilik Terimleri
İngilizce Terim | Türkçe Anlamı |
Aft | Kıç (Geminin arka kısmı) |
Abeam | Geminin yanından |
Abandon ship | Gemi terk etme |
Aboard | Gemide, gemiye binmek |
Above board | Açıkça, dürüstçe |
Accommodation | Konaklama, yatak odası |
Adrift | Sürüklenen, kontrolsüz |
Ahead | İleri, geminin önünde |
Aground | Karaya oturmuş |
Ahoy | Selam, dikkat (gemideki çağrı) |
Air draft | Hava taslağı (geminin su yüzeyinin altındaki kısmı) |
Anchor | Çapa |
Anchor chain | Çapa zinciri |
Anchor point | Çapa noktası |
Anchorage | Çapa koyma yeri |
Apparent wind | Görünür rüzgar |
Ashore | Karada, kıyıda |
Astern | Geminin arkasında |
At the helm | Tekerleğin başında |
Atoll | Resif, mercan adası |
Avast | Dur, durmak (denizcilik komutu) |
Aweigh | Çapa kalktı, çapa alındı |
B ile Başlayan İngilizce Denizcilik Terimleri
İngilizce Terim | Türkçe Anlamı |
Ballast | Yük dengeleme, sığır yükü |
Barge | Düşük tabanlı yük gemisi |
Bareboat charter | Yalnızca gemi kiralama |
Beam | Genişlik (geminin genişliği) |
Below deck | Alt güverte |
Bollard | Gemi bağlama direği |
Bow | Gemi başı, ön kısmı |
Bowline | Bağlantı halatı |
Brace | Gemi direği düzenleme |
Bridge | Köprü, köprü üstü |
Bulkhead | Sınıf duvarı |
Buoy | Şamandıra |
Bunk | Yatak (gemi içinde) |
Bunkering | Yakıt ikmali |
Burgee | Yelkenli bayrak |
Breach | Delik, yarık, hasar |
Breakwater | Dalga kıran |
Bridge wing | Köprü kanadı |
Bowing | Baş kısmı bükülme |
Bulk cargo | Dökme yük |
Bilge | Geminin alt bölümü, sular |
C ile Başlayan İngilizce Denizcilik Terimleri
İngilizce Terim | Türkçe Anlamı |
Capstan | Çapa makarası |
Cargo | Yük, kargo |
Captain | Kaptan |
Cast off | Bağlantıyı çözmek, bağlarını kesmek |
Chandlery | Gemi malzemeleri satan dükkan |
Chart | Harita |
Chevron | Yelkenli geminin yön işareti |
Cleat | Halat bağlama çıtası |
Compass | Pusula |
Container ship | Konteyner gemisi |
Coast guard | Sahil güvenlik |
Cargo hold | Yük ambarı |
Current | Akıntı, deniz akıntısı |
Cruise | Gezinti, tur |
Crow's nest | Gemi direğinde gözlem kulesi |
Cuddy | Küçük kabin |
Cutter | Küçük tekne |
Cap | Başlık (geminin baş kısmı) |
Clapper | Sınıf kapısı |
Cone | Konik şekil |
Coxswain | Tekne kaptanı |
D ile Başlayan İngilizce Denizcilik Terimleri
İngilizce Terim | Türkçe Anlamı |
Davit | Gemi halatı kaldırma makarası |
Deck | Güverte |
Deckhand | Güverte işçisi |
Deckhouse | Güverte evi (üst yapı) |
Deflection | Sapma, yön değişikliği |
Derrick | Kaldırma donanımı (vinç) |
Displacement | Deplasman (gemi ağırlığı) |
Dock | Rıhtım, iskele |
Docking | Yanaşma, gemi çekme |
Doghouse | Köpek evi (gemi içi küçük alan) |
Draft | Su çekimi (gemi derinliği) |
Drift | Sürüklenme, savrulma |
Deck cargo | Güverte yükü |
Drydock | Kuru havuz (geminin su dışında bakımı) |
Dead reckoning | Ölü hesaplama (sefer rotası tahmin etme) |
Depth | Derinlik |
Dinghy | Küçük tekne (yardım teknesi) |
Donkey engine | Yardımcı motor (yedeğe motor) |
Drum | Makara, tambura |
Doldrums | Durgun deniz (rüzgarsız bölge) |
Daylight | Gün ışığı (gemi ışıklarının yanması) |
Ditch | Çukurlamak, terk etmek |
Distress signal | Tehlike sinyali |
E ile Başlayan İngilizce Denizcilik Terimleri
İngilizce Terim | Türkçe Anlamı |
Engine room | Makine dairesi |
Emergency | Acil durum |
Emergency beacon | Acil durum işareti |
Engine | Motor |
Elongation | Uzama (geminin esneme payı) |
Ebb tide | Alçalma (deniz seviyesi düşüşü) |
Egress | Çıkış, kaçış |
Electrochemical corrosion | Elektrokimyasal korozyon |
Electrostatic | Elektriksel statik |
Ensign | Bayrak, sancak |
Entanglement | Dolaşma, karışma |
Evacuation | Tahliye |
Escape hatch | Kaçış kapağı |
Elevation | Yükseklik |
Exhaust | Egzoz, atık gaz |
Explosive | Patlayıcı |
Eagle eyes | Keskin gözler (gözlem yapmak) |
Enclosed space | Kapalı alan |
Eddy current | Vorteks akımı |
Exposed | Maruz kalmış, açık |
Exemption | Muafiyet |
Endurance | Dayanıklılık, sefere devam etme kapasitesi |
Equipment | Ekipman, donanım |
Echo sounder | Eko cihazı, derinlik ölçer |
Expedition | Keşif, sefer |
Emergency response | Acil müdahale yanıtı |
Extra buoyancy | Ekstra su kaldırma kuvveti |
End | Son, bitiş |
F ile Başlayan İngilizce Denizcilik Terimleri
İngilizce Terim | Türkçe Anlamı |
Fathom | Fathom (deniz derinliği ölçü birimi) |
Fender | Geminin kenarlarını koruyan koruma aparatı |
Fleet | Filoya (deniz araçları grubu) |
Flag | Bayrak |
Flotation device | Yüzer cihaz |
Flooding | Su basma, sel |
Forecastle | Pruva üstü (geminin baş kısmındaki açık alan) |
Foul | Kirli, kirlilik (su yolları) |
Freeboard | Su seviyesinin üstündeki alan |
Fuel tank | Yakıt tankı |
G ile Başlayan İngilizce Denizcilik Terimleri
İngilizce Terim | Türkçe Anlamı |
Galley | Mutfak |
Gangway | Geçiş yolu (gemi ile iskele arasındaki köprü) |
Gear | Donanım, ekipman |
Gimbals | Gemi dengesini sağlayan sistemler |
Grit | Kum, iri taneli toprak |
Galleon | Galyon (tarihi büyük gemi) |
Grain | Yük (özellikle tahıl) |
Gust | Rüzgarın ani artışı |
Greenwich Mean Time (GMT) | Greenwich Ortalama Zamanı (Zaman dilimi) |
Grounding | Karaya oturma, alabora olma |
H ile Başlayan İngilizce Denizcilik Terimleri
İngilizce Terim | Türkçe Anlamı |
Hatch | Yükleme kapağı |
Heaving line | Çekme halatı |
Hull | Gövde, geminin dış yapısı |
Heading | Yön, rotanın belirlenmesi |
Harbor | Liman |
Helmsman | Rüzgar ve rotayı ayarlayan kişi |
Hydrodynamics | Hidrodinamik (su hareketleri bilimi) |
Hoist | Kaldırma (yük kaldırma aparatı) |
Hawser | Yedekleme halatı |
Hull integrity | Gövde sağlamlığı |
I ile Başlayan İngilizce Denizcilik Terimleri
İngilizce Terim | Türkçe Anlamı |
Iceberg | Buzdağı |
Inflatable boat | Şişme bot |
Ingress | Giriş |
Induction | Giriş, alınma (makineye) |
Influx | Giriş, akış (su akışı) |
Icebreaker | Buzkıran gemisi |
Inspection | Muayene, denetleme |
Incline | Yatık, eğilim |
International Maritime Organization (IMO) | Uluslararası Denizcilik Örgütü |
Isolated | İzole edilmiş, ayrılmış |
J ile Başlayan İngilizce Denizcilik Terimleri
İngilizce Terim | Türkçe Anlamı |
Jib | Cılb (yelkende kullanılan bir tür direk) |
Jack | Direk bayrağı, gemi bayrağı |
Jettison | Yük boşaltmak, atmak |
Junction | Bağlantı, kavşak |
Jetty | İskelenin küçük versiyonu |
Jet propulsion | Jet itici kuvvet |
Jamming | Sıkışma, tıkanma |
Jolly boat | Küçük bot |
Junk | Yıkık dökük, hurda |
Jam | Engellemek, tıkanmak |
K ile Başlayan İngilizce Denizcilik Terimleri
İngilizce Terim | Türkçe Anlamı |
Keel | Yalpa, deniz yatağını sabitleyen uzun kısım |
Knot | Deniz mil, hız birimi |
Kelp | Deniz yosunu |
Kingpost | Ana direk (yük taşıma direği) |
Knuckle | Gemi kıvrımı (gemi köşesi) |
Kedge | Kıyıya çekmek, bağlama |
Kingfisher | Yalıçapkını (denizdeki kuş türü) |
Killer whale | Katil balina |
King's ransom | Büyük ödül, çok değerli bir şey |
Knot speed | Rüzgarın hızı, deniz hızı |
L ile Başlayan İngilizce Denizcilik Terimleri
İngilizce Terim | Türkçe Anlamı |
Lifeboat | Can kurtarma botu |
Lighthouse | Fener, deniz feneri |
Liner | Yolcu gemisi, hat gemisi |
Launch | Fırlatmak, başlatmak (bot vb.) |
Length overall | Geminin boyu, toplam uzunluk |
Leeward | Rüzgarın ters yönü |
Lubber's line | Gemide yön göstergesi |
Logbook | Gemi günlükleri |
Lashing | Bağlama, sıkı şekilde bağlama |
Load line | Yük hattı |
M ile Başlayan İngilizce Denizcilik Terimleri
İngilizce Terim | Türkçe Anlamı |
Mast | Direk, yelken direği |
Marina | Yat limanı |
Marine | Denizcilik, denize ait |
Mooring | Bağlama (gemi) |
Magnetic compass | Manyetik pusula |
Merchant ship | Ticaret gemisi |
Mooring line | Bağlama halatı |
Machinery space | Makine dairesi |
Man overboard | Deniz kazası, denize düşme |
Manual | Elle yapılan, manuel |
N ile Başlayan İngilizce Denizcilik Terimleri
İngilizce Terim | Türkçe Anlamı |
Navigation | Seyir, rota takip etme |
Nautical mile | Deniz mili (uzunluk birimi) |
Nose | Burun (gemi burun kısmı) |
Nose dive | Burun çakması (geminin baş kısmının suya batması) |
Nuclear submarine | Nükleer denizaltı |
Nautical chart | Deniz haritası |
Naval vessel | Denizci gemisi, savaş gemisi |
Nose cone | Burun kısmı (geminin ön kısmı) |
Nozzle | Düzgün akış sağlayan boru ucu |
Navigation bridge | Seyir köprüsü |
O ile Başlayan İngilizce Denizcilik Terimleri
İngilizce Terim | Türkçe Anlamı |
Oar | Kürek |
Observation | Gözlem, gözleme yapmak |
Offshore | Açık deniz, kıyıdan uzak |
Outboard | Dıştan (motorsuz) motorlu tekne |
Oceanography | Okyanografi (deniz bilimi) |
Overboard | Gemiden dışarı, denize düşme |
Onboard | Gemi içinde, gemiye ait |
Oxygen tank | Oksijen tankı |
Outrigger | Sürüklenmeyen kenar yapısı |
Oil spill | Petrol sızıntısı |
P ile Başlayan İngilizce Denizcilik Terimleri
İngilizce Terim | Türkçe Anlamı |
Port | Liman, iskele |
Pilot | Gemiye rehberlik yapan kişi |
Propeller | Pervane |
Porthole | Gemi penceresi |
Pinion | Çark dişi, çark parçası |
Panama Canal | Panama Kanalı |
Passage | Geçiş yolu, rota |
Portside | Liman tarafı (gemi sol tarafı) |
Paddle | Yelken, kürek |
Platform | Deniz platformu |
Q ile Başlayan İngilizce Denizcilik Terimleri
İngilizce Terim | Türkçe Anlamı |
Quay | Rıhtım, iskele |
Quarterdeck | Gemi güvertesi, kaptan köşküne yakın alan |
Quick release | Hızlı serbest bırakma (gemi halatı) |
Quarantine | Karantina |
Quartermaster | Çeyrek subayı (gemi harita ve yön kontrolü) |
Quiet zone | Sessiz alan |
Quicklime | Kireç, beyaz toprak |
Quadrant | Çeyrek (derece ölçü birimi) |
Queue | Sıra, kuyruk |
Quasi-static | Yavaş hareketli, durağan |
R ile Başlayan İngilizce Denizcilik Terimleri
İngilizce Terim | Türkçe Anlamı |
Radar | Radar (yer belirleme cihazı) |
Rigging | Donanım, gemi donanımının düzeni |
Rudder | Dümenci, dümen |
Reef | Resif, kayalık |
Rear | Arka, geminin arka kısmı |
Rough sea | Çalkantılı deniz |
Rope | Halat |
Roll | Yalpa (geminin sağa sola hareketi) |
Refueling | Yakıt ikmali |
Red alert | Kırmızı alarm |
S ile Başlayan İngilizce Denizcilik Terimleri
İngilizce Terim | Türkçe Anlamı |
Starboard | Sağa, geminin sağ tarafı |
Stern | Kıç, geminin arka kısmı |
Sail | Yelken |
Submarine | Denizaltı |
Salvage | Kurtarma (gemi kazası sonrası) |
Shore | Kıyı, kara parçası |
Seaworthy | Denizciliğe uygun, güvenli |
Signal | Sinyal |
Shackle | Halat bağlantı elemanı |
Squall | Fırtına, rüzgar patlaması |
T ile Başlayan İngilizce Denizcilik Terimleri
İngilizce Terim | Türkçe Anlamı |
Tanker | Tanker gemisi |
Tug | Çekme botu |
Tonnage | Tonaj (gemi ağırlığı) |
Throttle | Gaz kelebeği, gaz ayarı |
Thruster | İtici motor |
Tide | Gelgit, okyanus hareketi |
Tow | Yedeklemek |
Tramp steamer | Yolcu gemisi (dönüşümlü hat) |
Traffic separation | Trafik ayırma (gemi yolları) |
Transshipment | Yük aktarması |
U ile Başlayan İngilizce Denizcilik Terimleri
İngilizce Terim | Türkçe Anlamı |
Underway | Hareket halinde, seferde |
Uptake | Alım, emiş (denizaltı ya da gemi gazları) |
Uppper deck | Üst güverte |
Underwater | Su altı |
Under keel | Gövde altı (gemi altı) |
Uplink | Yüksek veri bağlantısı |
U-shape | U şeklinde (bölgede) |
Unberthing | Limandan ayrılma |
Uptake valve | Alım valfi |
Undercurrent | Su altı akıntısı |
V ile Başlayan İngilizce Denizcilik Terimleri
İngilizce Terim | Türkçe Anlamı |
Vessel | Gemik, deniz aracı |
Voyage | Yolculuk, deniz yolculuğu |
VHF (Very High Frequency) | Çok Yüksek Frekans (radyo iletişimi) |
Vise | Mengene, sabitleyici |
Valves | Vanalar |
Vane | Pervane, kanat |
Vessel traffic | Gemi trafiği |
Vortex | Dönüş, girdap |
Viscosity | Viskozite, sıvı akışkanlık |
Vertical line | Dikey hat, çizgi |
W ile Başlayan İngilizce Denizcilik Terimleri
İngilizce Terim | Türkçe Anlamı |
Wharf | İskelesi, rıhtım |
Wreck | Enkaz |
Windlass | Yelkenli halat sistemi |
Watch | Görev, nöbet |
Wave | Dalga |
Waterline | Su hattı |
Washing down | Yıkama, temizleme |
Wake | Gemi izi, arkasındaki su hareketi |
Windward | Rüzgar yönü, rüzgarı karşılayan taraf |
Weigh anchor | Çapa almak |
X ile Başlayan İngilizce Denizcilik Terimleri
İngilizce Terim | Türkçe Anlamı |
X-Band Radar | X Bandı Radarı (radar tipi) |
Xenon Lamp | Xenon Lamba (yüksek yoğunluklu ışık kaynağı) |
X-rayed cargo | Röntgen taramadan geçmiş yük |
X-tension | Gerginlik, gerilme |
Y ile Başlayan İngilizce Denizcilik Terimleri
İngilizce Terim | Türkçe Anlamı |
Yacht | Yat |
Yaw | Yön kayması, kayma (gemi hareketi) |
Yellow flag | Sarı bayrak (hastalık bildirisi) |
Yoke | Direksiyon, dümen kolu |
Yard | Yelkenli teknede direk uzunluğu, şaft |
Yachting | Yatçılık |
Yardarm | Direk kolu (yelkenli tekne) |
Yellowtail | Sarı kuyruk (balık türü) |
Yelling | Bağırmak (gemi personeli tarafından komut verme) |
Yardstick | Ölçüm çubuğu |
Z ile Başlayan İngilizce Denizcilik Terimleri
İngilizce Terim | Türkçe Anlamı |
Zodiac | Zodyak (şişme bot) |
Zero visibility | Hiçbir görüş mesafesi |
Zigzag course | Zigzag rotası |
Zeeplin | Zeplin, hava gemisi |
Zone of silence | Sessizlik bölgesi (radar) |
Zoning | Bölgeleme, bölgeler arası hareket |
Zero ballast | Sıfır ağırlıklı yük |
Zinc anode | Çinko anot (koruma elemanı) |
Zigzag maneuver | Zigzag manevrası |
Zeppelin mooring | Zeplin demiri, bağlama |
İngilizce Denizcilik Terimleri ve Türkçe Anlamları İle İlgili Sık Sorulan Sorular
Gemi İngilizce ne demek?
İngiizce’de gemi, “ship" anlamına gelmektedir.
Deniz ile ilgili İngilizce kelimeler nelerdir?
Deniz ile ilgili, sea (deniz), wave (dalga), sailor (denizci), anchor (çapa), deck (güverte), coast (kıyı), tide (gelgit), buoy (şamandıra) gibi birçok kelime vardır.
Tekne İngilizcesi ne?
Tekne kelimesinin İngilizcesi, "boat" şeklindedir.
İngilizce Denizcilik Terimleri nedir?
İngilizce denizcilik terimleri, port (iskele), starboard (sancak), hull (gövde), knot (deniz mili), navigation (seyir), logbook (seyir defteri) gibi kelimelerdir.