İngilizce Alışveriş Diyalogları
26 May 2025
İngilizce Alışveriş Diyalogları
İngilizce Alışveriş Diyalogları içeriği, gerçek hayatta alışveriş yaparken ihtiyaç duyabileceğiniz temel İngilizce ifadeleri ve diyalog örneklerini içermektedir. Bu içerikte, mağazada, süpermarkette, pazarda veya online alışveriş yaparken kullanabileceğiniz pratik İngilizce cümleler ve kelimeleri içeren diyalog senaryoları yer almaktadır. Hem günlük konuşma becerilerinizi geliştirmek hem de yurtdışında rahatça alışveriş yapmak için ideal bir kaynaktır.
Alışverişte Kullanılan İngilizce Kelimeler
Alışveriş sırasında kullanabileceğiniz İngilizce temel kelimelere aşağıda bulunan listeden ulaşabilirsiniz.
İngilizce | Türkçe | Okunuşu |
Shop | Mağaza/Dükkan | Şap |
Store | Mağaza | Stor |
Mall | Alışveriş Merkezi | Mol |
Supermarket | Süpermarket | Süpermarket |
Cart | Alışveriş Sepeti | Kart |
Basket | Sepet | Baskıt |
Product | Ürün | Prodakt |
Item | Ürün/Madde | Aytım |
Price | Fiyat | Prays |
Discount | İndirim | Diskaunt |
Sale | Satış/İndirim | Seyl |
Coupon | Kupon | Küpon |
Receipt | Fiş | Risipt |
Cash | Nakit | Keş |
Credit card | Kredi Kartı | Kredit kard |
Debit card | Banka Kartı | Debit kard |
Checkout | Ödeme Noktası | Çekaut |
Cashier | Kasiyer | Keşiyır |
Customer | Müşteri | Kastımır |
Seller | Satıcı | Selır |
Shopkeeper | Dükkan Sahibi | Şapkipır |
Window shopping | Vitrin Gezme | Windov şaping |
Shopping list | Alışveriş Listesi | Şaping list |
Return | İade | Ritörn |
Exchange | Değişim | Eksçeynç |
Warranty | Garanti | Vorınti |
Guarantee | Garanti | Guerınti |
Delivery | Teslimat | Delivıri |
Shipping | Kargo | Şiping |
Purchase | Satın Alma | Pörçeys |
Refund | Geri Ödeme | Rifand |
Brand | Marka | Brend |
Size | Beden/Boyut | Sayz |
Color | Renk | Kalır |
Style | Tarz | Stayl |
Model | Model | Modıl |
Sale price | İndirimli Fiyat | Seyl prays |
Full price | Tam Fiyat | Ful prays |
Shopping bag | Alışveriş Çantası | Şaping beg |
Receipt | Fiş | Risipt |
Loyalty card | Sadakat Kartı | Loyalti kard |
Bargain | Pazarlık | Bargın |
Shop assistant | Satış Danışmanı | Şap asistant |
Shopping mall | Alışveriş Merkezi | Şaping mol |
Discount code | İndirim Kodu | Diskaunt kod |
Payment | Ödeme | Peymınt |
Transaction | İşlem | Tranzekşın |
Store hours | Mağaza Saatleri | Stor aurs |
On sale | İndirimde | On seyl |
Out of stock | Stokta Yok | Aut of stok |
Alışverişte Kullanılan İngilizce Cümleler
Alışveriş yaparken kullanabileceğiniz temel kalıplaşmış İngilizce soru cümleleri ve diğer cümleleri sizler için derledik. İngilizce örnek alışveriş cümlelerini aşağıda inceleyebilirsiniz.
- How much does this cost?
(Bu ne kadar?) - Do you have this in a different size?
(Bunun farklı bir bedeni var mı?) - Do you have this in another color?
(Bunun başka bir rengi var mı?) - Can I try this on?
(Bunu deneyebilir miyim?) - Where is the fitting room?
(Deneme kabini nerede?) - Is there a discount on this item?
(Bu üründe indirim var mı?) - Do you accept credit cards?
(Kredi kartı kabul ediyor musunuz?) - Can I pay in cash?
(Nakit ödeme yapabilir miyim?) - Can I get a receipt, please?
(Fiş alabilir miyim, lütfen?) - What is your return policy?
(İade politikanız nedir?) - Can I exchange this if it doesn’t fit?
(Eğer uymuyorsa bunu değiştirebilir miyim?) - How long does shipping take?
(Kargo ne kadar sürer?) - Is this available in stock?
(Bu stokta var mı?) - I would like to order this online.
(Bunu internetten sipariş etmek istiyorum.) - Do you offer free shipping?
(Ücretsiz kargo sunuyor musunuz?) - I am just looking, thank you.
(Sadece bakıyorum, teşekkürler.) - Can you help me find this item?
(Bu ürünü bulmama yardımcı olabilir misiniz?) - What are your store hours?
(Mağazanızın çalışma saatleri nedir?) - Can I get a bag, please?
(Bir poşet alabilir miyim, lütfen?) - Is there a warranty on this product?
(Bu ürünün garantisi var mı?)
İngilizce Alışveriş Diyalogları
Aşağıda bulunan İngilizce Alışveriş diyalogları örneklerinde selamlaşmadan ödeme işlemlerine, indirim sormaktan iade ve değişim süreçlerine kadar birçok günlük alışveriş durumuna uygun konuşma şekillerini bir araya getirdik. Bu içerik, alışveriş sırasında İngilizce iletişiminizi geliştirmenize yardımcı olacak pratik bir rehber niteliğinde olacaktır.
Diyalog 1:
Customer: Hello! I really like this dress. How much does it cost?
(Merhaba! Bu elbiseyi gerçekten beğendim. Ne kadar?)
Shop Assistant: Hi! That dress is $50, but we have a 10% discount today.
(Merhaba! O elbise 50 dolar, ancak bugün %10 indirim var.)
Customer: That sounds great! So the final price would be $45, right?
(Harika! Yani son fiyat 45 dolar olacak, doğru mu?)
Shop Assistant: Yes, that’s correct! Would you like to try it on?
(Evet, doğru! Denemek ister misiniz?)
Customer: Yes, please! Where is the fitting room?
(Evet, lütfen! Deneme kabini nerede?)
Shop Assistant: It’s right over there on the left.
(Hemen solda, şurada.)
Customer: Thank you! I’ll be back in a minute.
(Teşekkürler! Birazdan dönerim.)
Diyalog 2:
Customer: Good afternoon! I tried on this shirt, but it’s a bit tight. Do you have a larger size?
(İyi günler! Bu gömleği denedim ama biraz dar. Daha büyük bedeni var mı?)
Shop Assistant: Good afternoon! Let me check… Yes, we have it in size L. Would you like to try it on?
(İyi günler! Bir kontrol edeyim… Evet, L bedeni var. Denemek ister misiniz?)
Customer: Yes, please! I’ll go to the fitting room again.
(Evet, lütfen! Tekrar deneme kabinine gideceğim.)
(A few minutes later…) (Birkaç dakika sonra…)
Customer: This one fits perfectly! I’ll take it.
(Bu tam oldu! Bunu alıyorum.)
Shop Assistant: Great! Would you like to pay by cash or card?
(Harika! Nakit mi, kartla mı ödeyeceksiniz?)
Customer: I’ll pay by credit card.
(Kredi kartıyla ödeyeceğim.)
Shop Assistant: Alright! Here is your receipt. Have a nice day!
(Tamam! İşte fişiniz. İyi günler!)
Customer: Thanks! You too!
(Teşekkürler! Size de!)
Diyalog 3:
Customer: Hello! I’d like to buy this handbag. It looks really nice!
(Merhaba! Bu çantayı almak istiyorum. Gerçekten güzel görünüyor!)
Shop Assistant: Hi! That’s a great choice. This bag is one of our bestsellers.
(Merhaba! Harika bir seçim. Bu çanta en çok satanlardan biri.)
Customer: That’s nice to hear! Do you accept credit cards?
(Bunu duymak güzel! Kredi kartı kabul ediyor musunuz?)
Shop Assistant: Yes, we accept all major credit cards. Would you like a gift bag with it?
(Evet, tüm büyük kredi kartlarını kabul ediyoruz. Yanında hediye paketi ister misiniz?)
Customer: Oh, yes! It’s a gift for my friend.
(Ah, evet! Bu, arkadaşım için bir hediye.)
Shop Assistant: Perfect! I’ll wrap it for you. It will just take a minute.
(Mükemmel! Sizin için paketleyeceğim. Sadece bir dakika sürecek.)
(A few minutes later…) (Birkaç dakika sonra…)
Shop Assistant: Here you go! Your total is $85.
(Buyurun! Toplamda 85 dolar.)
Customer: Alright, here’s my card.
(Tamam, işte kartım.)
Shop Assistant: Transaction complete! Here is your receipt. Have a great day!
(İşlem tamamlandı! İşte fişiniz. Harika bir gün geçirin!)
Customer: Thank you so much! You too!
(Çok teşekkürler! Size de!)
Diyalog 4:
Customer: Good morning! I’m looking for a pair of black sneakers. Do you have them in size 42?
(Günaydın! Siyah bir spor ayakkabı arıyorum. 42 numarası var mı?)
Shop Assistant: Good morning! Let me check… Unfortunately, we don’t have size 42 in stock right now.
(Günaydın! Bir kontrol edeyim… Maalesef şu anda 42 numarası stokta yok.)
Customer: Oh, that’s disappointing. Can I order them?
(Ah, bu üzücü. Sipariş verebilir miyim?)
Shop Assistant: Yes, of course! We can order them for you, and they should arrive in 3-5 days.
(Evet, tabii ki! Sizin için sipariş verebiliriz ve 3-5 gün içinde gelir.)
Customer: That sounds good! How do I place an order?
(Kulağa iyi geliyor! Siparişi nasıl verebilirim?)
Shop Assistant: You just need to fill out this form with your contact details, and we’ll notify you when the shoes arrive.
(Sadece iletişim bilgilerinizi içeren bu formu doldurmanız gerekiyor, ayakkabılar geldiğinde sizi bilgilendireceğiz.)
Customer: Great! Here you go.
(Harika! Buyurun.)
Shop Assistant: Thank you! We will call you as soon as they arrive.
(Teşekkürler! Geldiklerinde sizi arayacağız.)
Customer: Perfect! Have a nice day!
(Mükemmel! İyi günler!)
Shop Assistant: You too! Goodbye!
(Size de! Hoşça kalın!
Diyalog 5:
Customer: Hello! I bought this sweater last week, but it’s too small. Can I exchange it for a larger size?
(Merhaba! Bu kazağı geçen hafta aldım ama çok küçük. Daha büyük bir beden ile değiştirebilir miyim?)
Shop Assistant: Hello! Sure, do you have the receipt with you?
(Merhaba! Tabii, fişinizi yanınızda getirdiniz mi?)
Customer: Yes, here it is.
(Evet, işte burada.)
Shop Assistant: Thank you! Let me check… Yes, we have the same sweater in a larger size. Would you like to try it on?
(Teşekkürler! Bir kontrol edeyim… Evet, aynı kazağın daha büyük bedeni mevcut. Denemek ister misiniz?)
Customer: Yes, please! I just want to make sure it fits well.
(Evet, lütfen! Üzerime tam olup olmadığını görmek istiyorum.)
(A few minutes later…) (Birkaç dakika sonra…)
Customer: This size is perfect! I’ll take it.
(Bu beden mükemmel! Bunu alıyorum.)
Shop Assistant: Great! Your exchange is complete. Have a wonderful day!
(Harika! Değişim işleminiz tamamlandı. Harika bir gün geçirin!)
Customer: Thanks! You too!
(Teşekkürler! Size de!)
İngilizce Alışveriş Diyalogları Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
İngilizcede Diyalog Nasıl Yazılır?
İngilizcede diyalog yazmak için, öncelikle senaryo belirlenir daha sonra konuşan kişiler belirtilir ve her kişinin söylediği cümle alt alta yazılır. Kısa ve doğal cümleler kullanılır.
İngilizce para nasıl istenir?
İngilizcede para istemek için "Can I borrow some money?" (Bana biraz para verebilir misin?) veya "Can you lend me some money?" (Bana borç para verebilir misin?) denilebilir.
İngilizce alışveriş ne demek?
İngilizce alışveriş "shopping" olarak çevrilebilir.
İngilizce alışverişte en çok kullanılan kelime nedir?
İngilizce alışverişte en çok kullanılan kelime "price" (fiyat) kelimesidir.