İngilizce Ev Tanıtımı, Evin Bölümleri ve Türkçe Anlamları

İngilizce Ev Tanıtımı, Evin Bölümleri ve Türkçe Anlamları 

İngilizce’de evin bölümlerini ve eşyalarını bilmek, günlük konuşmalarda ve yazılı anlatımlarda oldukça faydalıdır. Bir evi tanıtırken odaların isimleri, mobilyalar ve evin genel yapısı hakkında bilgi vermek gerekebilir. Özellikle yabancı birine evinizi tarif ederken, bir ilan oluştururken veya bir yerleşim planı anlatırken bu kelimeler ve ifadeler büyük önem taşır. Bu yazımızda, evin bölümlerini İngilizce ve Türkçe anlamlarıyla birlikte ele alacağız. Ayrıca, ev tanıtımı yaparken kullanabileceğiniz pratik cümlelere de yer vereceğiz. Böylece, İngilizce konuşma becerilerinizi geliştirebilir ve eviniz hakkında daha akıcı bir şekilde bilgi verebilirsiniz. 

İngilizce Evin Bölümleri 

Bir evi tarif ederken oturma odası, mutfak, yatak odası gibi temel alanları bilmek yeterli olabilirken; depo odası, çamaşır odası, veranda gibi daha detaylı bölümleri bilmek de anlatımı güçlendirir. Aşağıdaki tabloyla, evin farklı kısımlarını İngilizce ve Türkçe anlamlarıyla birlikte öğrenebileceksiniz. 

İngilizce Evin Odaları

Bir evde bulunan odalar, yaşam alanlarını tanımlamak ve evi anlatmak için temel kelimelerdir. Bu bölümde, evin odalarının İngilizce isimlerini ve Türkçe karşılıklarını görebilirsiniz. 

 
İngilizce Evin Bölümlerini Tanıtma

Bir evi tanıtırken, odaların adlarını kullanmanın yanı sıra, bu alanların ne amaçla kullanıldığını ve nasıl bir atmosfere sahip olduğunu da ifade edebilirsiniz. Bu tür açıklamalar, İngilizce konuşma pratiği yaparken veya yazılı olarak bir mekanı tanıtırken size büyük kolaylık sağlar. Şimdi, evin bölümlerini tanıtırken kullanabileceğiniz örnek cümlelere bakalım! 

Oturma Odası (Living Room) ile İlgili Cümleler 

• The living room is spacious and bright. (Oturma odası geniş ve aydınlık.) 
   
• We have a comfortable sofa in the living room. (Oturma odamızda rahat bir kanepe var.) 
   
• The TV is placed in the corner of the living room. (Televizyon oturma odasının köşesinde bulunuyor.) 
   
• Our living room has a large window that lets in natural light. (Oturma odamızda doğal ışık alan büyük bir pencere var.) 
   
• There is a bookshelf full of novels in the living room. (Oturma odasında romanlarla dolu bir kitaplık var.) 
   
• We usually watch movies together in the living room. (Genellikle oturma odasında birlikte film izleriz.) 
   
• The living room walls are painted light blue. (Oturma odasının duvarları açık mavi renkte boyanmış.) 
   
• There is a cozy fireplace in the living room. (Oturma odasında sıcak bir atmosfer oluşturan bir şömine var.) 
   
• Our living room has a modern and minimalistic design. (Oturma odamız modern ve minimalist bir tasarıma sahip.) 
   
• A big carpet covers the center of the living room. (Büyük bir halı oturma odasının ortasını kaplıyor.) 
   

Yatak Odası (Bedroom) ile İlgili Cümleler 

• My bedroom is my favorite place in the house. (Yatak odam evdeki en sevdiğim yer.) 
   
• There is a king-size bed in my bedroom. (Yatak odamda büyük bir yatak var.) 
   
• I have a small nightstand next to my bed. (Yatağımın yanında küçük bir komodin var.) 
   
• The walls of my bedroom are decorated with paintings. (Yatak odamın duvarları tablolarla dekore edildi.) 
   
• I always keep my bedroom clean and tidy. (Yatak odamı her zaman temiz ve düzenli tutarım.) 
   
• The bedroom has a large wardrobe for my clothes. (Yatak odamda kıyafetlerim için büyük bir gardırop var.) 
   
• My bedroom window has a beautiful view of the garden. (Yatak odamın penceresi güzel bir bahçe manzarasına sahip.) 
   
• I like to read books in my bedroom before sleeping. (Uyumadan önce yatak odamda kitap okumayı seviyorum.) 
   
• There is a small study desk in my bedroom. (Yatak odamda küçük bir çalışma masası var.) 
   
• The bed has soft pillows and a warm blanket. (Yatak yumuşak yastıklar ve sıcak bir battaniyeye sahip.) 
   

Mutfak (Kitchen) ile İlgili Cümleler 

• The kitchen is fully equipped with modern appliances. (Mutfak, modern cihazlarla tamamen donatılmıştır.) 
   
• We have a big fridge in our kitchen. (Mutfakta büyük bir buzdolabımız var.) 
   
• The kitchen has white cabinets and a marble countertop. (Mutfakta beyaz dolaplar ve mermer bir tezgah var.) 
   
• I love cooking in our spacious kitchen. (Geniş mutfağımızda yemek yapmayı seviyorum.) 
   
• There is a dining table in the kitchen. (Mutfakta bir yemek masası var.) 
   
• We keep all the spices in a separate drawer. (Tüm baharatları ayrı bir çekmecede saklıyoruz.) 
   
• Our kitchen has a beautiful tile backsplash. (Mutfakta güzel bir fayans duvar kaplaması var.) 
   
• The kitchen window lets in fresh air while cooking. (Mutfak penceresi yemek yaparken temiz hava almayı sağlıyor.) 
   
• The sink is made of stainless steel. (Lavabo paslanmaz çelikten yapılmış.) 
   
• There are three chairs around the kitchen table. (Mutfak masasının etrafında üç sandalye var.) 
   

Banyo (Bathroom) ile İlgili Cümleler 

• The bathroom has a large mirror above the sink. (Banyoda lavabonun üstünde büyük bir ayna var.) 
   
• There is a bathtub in our bathroom. (Banyomuzda bir küvet var.) 
   
• The floor is covered with non-slip tiles. (Zemin kaymaz fayanslarla kaplıdır.) 
   
• I keep all my toiletries in the bathroom cabinet. (Tüm kişisel bakım malzemelerimi banyo dolabında saklıyorum.) 
   
• The shower has glass doors. (Duşun cam kapıları var.) 
   
• The bathroom has both hot and cold water. (Banyoda sıcak ve soğuk su var.) 
   
• A towel rack is mounted on the wall. (Duvara bir havlu askısı monte edilmiş.) 
   
• We have a washing machine in the bathroom. (Banyoda bir çamaşır makinemiz var.) 
   
• The bathroom is decorated with candles and plants. (Banyo mumlar ve bitkilerle dekore edilmiş.) 
   
• The toilet is separate from the bathroom. (Tuvalet, banyodan ayrı bir yerde bulunuyor.) 
   

Diğer Odalar ile İlgili Cümleler 

• Our house has a separate dining room. (Evimizde ayrı bir yemek odası var.) 
   
• The study room is filled with bookshelves. (Çalışma odası kitap raflarıyla dolu.) 
   
• We have a small guest room for visitors. (Misafirler için küçük bir misafir odamız var.) 
   
• The laundry room has a washing machine and a dryer. (Çamaşır odasında bir çamaşır makinesi ve kurutucu var.) 
   
• The garage has enough space for two cars. (Garajda iki araba için yeterli alan var.) 
   
• We have a cozy fireplace in our home office. (Ev ofisimizde sıcak bir şömine var.) 
   
• The balcony offers a great view of the sea. (Balkon deniz manzarası sunuyor.) 
   
• The basement is used as a storage room. (Bodrum katı depo olarak kullanılıyor.) 
   
• The garden has a variety of flowers and trees. (Bahçede çeşitli çiçekler ve ağaçlar var.) 
   
• The attic is turned into a small reading nook. (Çatı katı küçük bir okuma köşesine dönüştürüldü.) 
   

Evin Bölümlerini Anlatan İngilizce Kelimeler 

Bu bölümde, evin farklı bölümlerini tanımlamak için yaygın olarak kullanılan İngilizce kelimeleri ve Türkçe anlamlarını bulabilirsiniz. Bu kelimeler, bir evi tarif ederken veya bir ev hakkında konuşurken size rehberlik edecektir. 

İngilizce Ev Tanıtımı Örnekleri 

Ev tanıtımında kullanılan ifadeler, evin büyüklüğünden, tasarımına, olanaklarına ve kullanım amaçlarına kadar farklı detayları kapsar. Bu başlık altında, İngilizce ev tanıtımında kullanılabilecek örnek tanıtım metinleri yer alıyor. 

English: 
This is my house. It has two floors and a beautiful garden. The living room is spacious and decorated with comfortable furniture. There are three bedrooms and a big kitchen. The bathroom has a modern design, and there's a small office where I work from home. I love my house because it’s cozy and peaceful. 
 
Türkçe: 
Bu benim evim. İki katı ve güzel bir bahçesi var. Oturma odası geniş ve rahat mobilyalarla döşenmiş. Üç yatak odası ve büyük bir mutfak var. Banyosu modern bir tasarıma sahip ve evde çalıştığım küçük bir ofisim var. Evimi seviyorum çünkü çok rahat ve huzurlu. 

English: 
My house is located in the city center. It's a modern apartment with two bedrooms and a balcony. The kitchen is fully equipped with all the necessary appliances. The bathroom has a shower and a bathtub. I enjoy spending time in the living room, watching movies and relaxing. 
 
Türkçe: 
Evimiz şehir merkezinde yer alıyor. İki yatak odası ve bir balkonlu modern bir apartman dairesi. Mutfak, gerekli tüm aletlerle donatılmış. Banyosunda duş ve küvet var. Oturma odamda vakit geçirmeyi, film izlemeyi ve rahatlamayı çok seviyorum. 

English: 
This is a two-story house with a large garden. The first floor consists of a spacious living room and a dining area. Upstairs, there are four bedrooms and two bathrooms. The master bedroom has an en-suite bathroom. The backyard is perfect for family gatherings and barbecues. 
 
Türkçe: 
Bu, büyük bir bahçeye sahip iki katlı bir ev. Birinci kat, geniş bir oturma odası ve yemek alanından oluşuyor. Üst katta dört yatak odası ve iki banyo var. Ana yatak odasında bir ebeveyn banyosu bulunuyor. Arka bahçe, aile toplantıları ve mangallar için mükemmel bir yer. 

English: 
I live in a small apartment in a quiet neighborhood. The living room is bright with a big window overlooking the street. There is a comfortable couch, and the walls are decorated with paintings. The kitchen is small but functional, and there is one bathroom in the apartment. 
 
Türkçe: 
Sessiz bir mahallede küçük bir apartmanda yaşıyorum. Oturma odası, sokağa bakan büyük bir pencere ile aydınlık. Rahat bir kanepe var ve duvarlar resimlerle süslenmiş. Mutfak küçük ama işlevsel, ve dairede bir banyo bulunuyor. 

English: 
This house has a contemporary design. The open-plan living and dining area create a spacious feel. The kitchen is modern with stainless steel appliances. There are three bedrooms, and the master bedroom has an attached bathroom. The garden is perfect for relaxing and enjoying nature. 
 
Türkçe: 
Bu ev, çağdaş bir tasarıma sahip. Açık plan oturma ve yemek alanı geniş bir his yaratıyor. Mutfak modern, paslanmaz çelik cihazlarla donatılmış. Üç yatak odası var, ana yatak odasında ise bağlı bir banyo bulunuyor. Bahçe, rahatlamak ve doğanın tadını çıkarmak için mükemmel bir yer. 

English: 
My home is a cozy cottage in the countryside. It has one large bedroom, a small living room, and a kitchen. The bathroom is simple, but it’s all I need. There is a beautiful garden with flowers and fruit trees in front of the house. I love the peaceful atmosphere here. 
 
Türkçe: 
Evimiz, kırsalda yer alan rahat bir kır evi. Bir büyük yatak odası, küçük bir oturma odası ve bir mutfak var. Banyo basit ama ihtiyacım olan her şeye sahip. Evimizin önünde çiçekler ve meyve ağaçlarıyla güzel bir bahçe bulunuyor. Buradaki huzurlu atmosferi çok seviyorum. 

English: 
This modern apartment is located on the top floor of a high-rise building. It has a fantastic view of the city skyline. The apartment features two bedrooms, a living room, and a fully-equipped kitchen. The bathroom is luxurious, with a walk-in shower. 
 
Türkçe: 
Bu modern apartman, yüksek katlı bir binanın son katında yer alıyor. Şehir manzarası harika. Apartman, iki yatak odası, bir oturma odası ve tam donanımlı bir mutfaktan oluşuyor. Banyosu lüks, içinde yürüyerek girilebilen bir duş var. 

English: 
Our house is an old, traditional house in a rural area. The living room is quite large with wooden furniture. The kitchen is separate and has a wood-burning stove. There are three bedrooms, and the bathroom is very simple but functional. We also have a small barn for storage. 
 
Türkçe: 
Evimiz, kırsal bir alanda eski, geleneksel bir ev. Oturma odamız oldukça geniş ve ahşap mobilyalarla döşenmiş. Mutfak ayrı ve odun sobası var. Üç yatak odası bulunuyor ve banyo çok basit ama işlevsel. Ayrıca depolama için küçük bir ambarımız var. 

English: 
This is a luxury apartment with state-of-the-art facilities. It has a spacious living room, a dining area, and an open kitchen. The bedroom is large with a walk-in closet, and there is a jacuzzi in the bathroom. The building also has a gym and a swimming pool. 
 
Türkçe: 
Bu, son teknolojiye sahip olan lüks bir apartman. Geniş bir oturma odası, yemek alanı ve açık bir mutfağa sahip. Yatak odası büyük ve içinde giyinme odası bulunuyor, banyosunda ise jakuzi var. Binada ayrıca bir spor salonu ve yüzme havuzu bulunuyor. 

English: 
The house is located in a suburban neighborhood. It has a spacious backyard where the kids play. The house has a living room, a dining area, three bedrooms, and two bathrooms. The kitchen is bright and airy with lots of counter space. 
 
Türkçe: 
Ev, banliyö bir mahallede yer alıyor. Çocukların oynayabileceği geniş bir arka bahçesi var. Evde bir oturma odası, bir yemek alanı, üç yatak odası ve iki banyo var. Mutfak, bol tezgah alanıyla parlak ve havadar. 

 
İngilizce Evdeki Eşyaların Tanıtımı 

İngilizce evdeki eşyaların tanıtımı, evdeki her bir eşyanın işlevini, bulunduğu yeri ve özelliklerini anlatmanın önemli bir yoludur. Bu tür tanıtımlar, evin düzeni hakkında bilgi verirken, aynı zamanda farklı eşya türlerine dair İngilizce kelimeleri öğrenmenizi sağlar. Aşağıdaki tablomuzda, evdeki eşyaların tanıtımında kullanabileceğiniz kelimelerin İngilizce ve Türkçeleri yer almaktadır.  

İngilizce Evdeki Eşyaların Tanıtımı İle İlgili Cümleler 

Evdeki eşyaların tanıtımı, evinizi başkalarına anlatmanın ve tanıtmanın önemli bir parçasıdır. İngilizce cümleler kullanarak evinizdeki her bir eşyanın ne işe yaradığını, nerede bulunduğunu veya nasıl kullanıldığını açıklayabilirsiniz. İşte evdeki eşyaların tanıtımı ile ilgili İngilizce cümleler, Türkçeleriyle beraber aşağıda! 

• I have a comfortable sofa in my living room. (Salonumda rahat bir kanepe var.) 
   
• The bed in my bedroom is very large. (Yatak odamda çok büyük bir yatak var.) 
   
• There is a beautiful painting on the wall. (Duvarın üzerinde güzel bir tablo var.) 
   
• The kitchen is equipped with modern appliances. (Mutfak modern cihazlarla donatılmış.) 
   
• I keep my books on the shelf in the living room. (Kitaplarımı salonumdaki rafta tutarım.) 
   
• The dining table is made of wood. (Yemek masası ahşaptan yapılmış.) 
   
• There is a lamp on the bedside table. (Yatak başlığımın üzerinde bir lamba var.) 
   
• I usually sit on the armchair when I read. (Genellikle kitap okurken koltukta otururum.) 
   
• The curtains in the living room are blue. (Salondaki perdeler mavi.) 
   
• The refrigerator is next to the oven. (Buzdolabı fırının yanında.) 
   
• I have a microwave oven in my kitchen. (Mutfakta mikrodalga fırınım var.) 
   
• The TV is on the wall in front of the sofa. (Televizyon, kanepenin karşısındaki duvarda.) 
   
• There is a large mirror above the fireplace. (Şöminenin üstünde büyük bir ayna var.) 
   
• The coffee table is made of glass. (Orta sehpa camdan yapılmış.) 
   
• I put my shoes in the shoe rack. (Ayakkabılarımı ayakkabılıkta koyarım.) 
   
• The clock on the wall is very old. (Duvarın üzerindeki saat çok eski.) 
   
• I use the blender in the kitchen to make smoothies. (Mutfakta mikseri, smoothieler yapmak için kullanırım.) 
   
• The lamp in my bedroom gives a soft light. (Yatak odamda lamba yumuşak bir ışık verir.) 
   
• The wardrobe in the hallway is for coats and jackets. (Koridordaki dolap, kabanlar ve ceketler için.) 
   
• The chairs around the dining table are very comfortable. (Yemek masasının etrafındaki sandalyeler çok rahat.) 
   
• There is a rug on the floor in the living room. (Salonda yerde bir halı var.) 
   
• I hang my coat on the coat rack in the hallway. (Paltonumu koridordaki askıya asarım.) 
   
• The kitchen sink is very deep. (Mutfak lavabosu çok derin.) 
   
• The books on the shelf are organized by genre. (Raftaki kitaplar türlerine göre düzenlenmiş.) 
   
• There is a plant in the corner of the living room. (Salondaki köşede bir bitki var.) 
   
• The desk in my study is very spacious. (Çalışma odamdaki masa çok geniş.) 
   
• I use a fan in the summer to keep cool. (Yazın serinlemek için fan kullanırım.) 
   
• The laundry basket is in the bathroom. (Çamaşır sepeti banyoda.) 
   
• There is a rug on the floor of the kitchen. (Mutfakta yerde bir halı var.) 
   
• The bathroom mirror is fogged up after the shower. (Banyodaki ayna, duş aldıktan sonra buharlanmış.) 
   
• I put my keys in the bowl by the door. (Anahtarlarımı kapıdaki kasede tutarım.) 
   
• The toaster is on the counter in the kitchen. (Ekmek kızartma makinesi mutfak tezgahında.) 
   
• The shower is very spacious. (Duş çok geniş.) 
   
• There are two sinks in the bathroom. (Banyoda iki lavabo var.) 
   
• I keep my makeup in the vanity in my bedroom. (Makyaj malzemelerimi yatak odamda makyaj masasında tutarım.) 
   
• The trash bin is under the sink in the kitchen. (Çöp kutusu mutfaktaki lavabonun altında.) 
   
• I put my dishes in the dishwasher after eating. (Yemekten sonra bulaşıklarımı bulaşık makinesine koyarım.) 
   
• The oven is very hot when it's on. (Fırın açıksa çok sıcak olur.) 
   
• The doorbell rings every time someone comes to visit. (Kapı zili, biri ziyaret etmeye geldiğinde her zaman çalar.) 
   
• The carpet in the hallway is very soft. (Koridordaki halı çok yumuşak.) 
   
• There is a picture frame on the mantelpiece. (Şömine rafında bir fotoğraf çerçevesi var.) 
   
• I use the dishwasher to clean the plates. (Tabakları temizlemek için bulaşık makinesini kullanırım.) 
   
• The cupboard above the sink is for plates and bowls. (Lavabonun üzerindeki dolap tabaklar ve kaseler için.) 
   
• There are several cups on the counter in the kitchen. (Mutfak tezgahında birkaç fincan var.) 
   
• The bed in the guest room is very comfortable. (Misafir odasındaki yatak çok rahat.) 
   
• The stove has four burners. (Ocakta dört ocak var.) 
   
• The kitchen cabinets are made of wood. (Mutfak dolapları ahşaptan yapılmış.) 
   
• I use the oven to bake cakes. (Kek yapmak için fırını kullanırım.) 
   
• The chair at my desk is ergonomic. (Masamdaki sandalye ergonomik.) 
   
• There is a couch in the living room. (Salonda bir kanepe var.) 
   
• The hallway is narrow but cozy. (Koridor dar ama rahat.) 
   
• I put my groceries in the pantry. (Alışverişimi kilerde saklarım.) 
   
• The door to the bedroom is closed. (Yatak odasının kapısı kapalı.) 
   
• There is a shelf in the bathroom for toiletries. (Banyoda kişisel bakım ürünleri için bir raf var.) 
   
• The television is on the wall opposite the sofa. (Televizyon, kanepenin karşısındaki duvarda.) 
   
• The picture frames in the living room are all different sizes. (Salondaki fotoğraf çerçeveleri farklı boyutlarda.) 
   
• The armchair in my bedroom is perfect for reading. (Yatak odamda okuma yapmak için koltuk çok uygun.) 
   
• I keep my shoes in the closet. (Ayakkabılarımı dolabımda tutarım.) 
   
• There is a large mirror on the bedroom wall. (Yatak odasının duvarında büyük bir ayna var.) 
   
• The hallway is decorated with paintings. (Koridor tablolarla dekore edilmiş.) 
   
• I like to listen to music while sitting on the sofa. (Kanepeye otururken müzik dinlemeyi severim.) 
   
• The dining room is next to the kitchen. (Yemek odası mutfağın yanında.) 
   
• The bookshelf in my room is full of novels. (Odamdaki kitaplık romanlarla dolu.) 
   
   

İngilizce Ev Tanıtımı Hakkında Sıkça Sorulan Sorular 

İngilizce ev bölümleri nelerdir? 
İngilizce ev bölümleri arasında; living room (oturma odası), bedroom (yatak odası), kitchen (mutfak), bathroom (banyo), dining room (yemek odası), hallway (koridor), study room (çalışma odası), garage (garaj) gibi bölümler yer alır. 
 

Ev İngilizcede nasıl yazılıyor? 
Ev, İngilizce'de “house” olarak yazılır. 
 

Ev tanıtımı nasıl yapılır İngilizce? 
Ev tanıtımı yaparken, odaların özelliklerinden, büyüklüğünden, konumundan ve evde bulunan eşyalardan bahsedebilirsiniz. 
 

İngilizce evde kaç tuvalet var nasıl sorulur? 
Evde kaç tuvalet olduğunu sormak için; "How many bathrooms are there in the house?" (Evde kaç banyo var?) cümlesini kullanabilirsiniz.