İngilizce Hastalık İsimleri, Türkçe Anlamları ve Örnek Cümleler
02 May 2025
İngilizce Hastalık İsimleri, Türkçe Anlamları ve Örnek Cümleler
Sağlıkla ilgili günlük konuşmalar ve hastalıklar, özellikle yurtdışında yaşanabilecek sağlık sorunlarında işine yarayacak önemli bilgilerdir. Yurt dışına seyahat ettiğinizde, hastalandığınızda ne yapacağınızı ve kendinizi nasıl ifade edeceğini düşünmeniz oldukça doğaldır. İngilizce hastalık isimlerini öğrenmek, yabancı bir ülkede tedavi alırken veya arkadaşlarına tavsiyelerde bulunurken büyük kolaylık sağlar. Bu yazımızda, İngilizce hastalıklar, tedavi isimleri ve sağlıkla ilgili öneriler üzerine pratik cümleler paylaşarak, sağlıkla ilgili en yaygın İngilizce terimleri ve ifadeleri öğrenmenize yardımcı olacağız.
İngilizce Hastalıklarla İlgili Tavsiye Cümleleri
Sevdiklerinizin iyileşmelerinde yardımcı olmak için bazı tavsiyelerde bulunmak isteyebilirsiniz.
İngilizce hastalıklar hakkında tavsiye verirken, "should" ve "shouldn't" yapıları oldukça yaygındır. Birine yardımcı olmak için bu kalıplar kullanılarak, yapılması gerekenler veya kaçınılması gereken durumlar ifade edilir. Bu tür durumlar için kullanabileceğiniz öneri cümlelerini aşağıda sizin için derledik. Bu örnekler, İngilizce hastalıklarla ilgili tavsiyeler verirken kullanabileceğiniz cümle yapılarını içermektedir. "Should" yapısını kullanarak hem hastalık durumlarında önerilerde bulunabilir hem de sağlıklı kalmak için dikkat edilmesi gerekenleri ifade edebilirsiniz.
Headache (Baş Ağrısı)
- You should avoid loud noises and bright lights.
(Yüksek seslerden ve parlak ışıklardan kaçınmalısın.)
- You should drink plenty of water to stay hydrated.
(Bol su içmelisin, böylece susuz kalmazsın.)
- You should try to relax and avoid any stressful activities.
(Rahatlamayı denemeli ve stresli aktivitelerden kaçınmalısın.)
- You should take some painkillers and lie down in a dark room.
(Ağrı kesici almalı ve karanlık bir odada uzanmalısın.)
- You should see a doctor if the headache lasts more than 24 hours.
(Baş ağrısı 24 saatten fazla sürerse bir doktora görünmelisin.)
Nausea (Mide Bulantısı)
- You should avoid greasy or spicy foods for now.
(Şu an yağlı ya da baharatlı yiyeceklerden kaçınmalısın.)
- You should lie down with your head elevated.
(Başını yükselterek uzanmalısın.)
- You should try to eat light, bland foods like crackers.
(Bisküvi gibi hafif ve tatsız yiyecekler yemelisin.)
- You should drink ginger tea to help calm your stomach.
(Zencefil çayı içmeli, böylece midenin sakinleşmesine yardımcı olursun.)
- You should drink small sips of water throughout the day.
(Gün boyu küçük yudumlarla su içmelisin.)
Sore Throat (Boğaz Ağrısı)
- You should gargle with warm salt water to soothe your throat.
(Boğazını rahatlatmak için sıcak tuzlu suyla gargara yapmalısın.)
- You should drink warm tea with honey to ease the pain.
(Ağrıyı hafifletmek için sıcak bal ve çay içmelisin.)
- You should avoid talking too much to give your throat a rest.
(Boğazını dinlendirmek için fazla konuşmamalısın.)
- You should keep your throat moist by drinking fluids regularly.
(Boğazını nemli tutmak için düzenli olarak sıvı içmelisin.)
- You should see a doctor if the pain persists for more than a few days.
(Ağrı birkaç günden fazla sürerse bir doktora görünmelisin.)
Toothache (Diş Ağrısı)
- You should brush your teeth gently with a soft toothbrush.
(Dişlerini nazikçe yumuşak bir diş fırçası ile fırçalamalısın.)
- You should rinse your mouth with warm salt water to reduce the pain.
(Ağrıyı hafifletmek için ağzını sıcak tuzlu suyla çalkalamalısın.)
- You should avoid very hot or cold foods that may worsen the pain.
(Ağrıyı artırabilecek çok sıcak ya da soğuk yiyeceklerden kaçınmalısın.)
- You should make an appointment with a dentist as soon as possible.
(En kısa sürede bir diş hekimi randevusu almalısın.)
- You should apply a cold compress to the affected area for relief.
(Bölgeyi rahatlatmak için soğuk kompres uygulamalısın.)
Flu (Grip)
- You should get plenty of rest to help your body recover.
(Vücudunun iyileşmesine yardımcı olmak için bolca dinlenmelisin.)
- You should drink lots of fluids to stay hydrated.
(Susuz kalmamak için bol bol sıvı içmelisin.)
- You should take over-the-counter medicine to relieve your symptoms.
(Belirtilerini hafifletmek için reçetesiz ilaç almalısın.)
- You should cover your mouth and nose when you cough or sneeze.
(Öksürdüğünde ya da hapşırdığında ağzını ve burnunu kapatmalısın.)
- You should avoid contact with others to prevent spreading the flu.
(Gripi yaymamak için başkalarından uzak durmalısın.)
Cold (Soğuk Algınlığı)
- You should drink warm fluids like tea to soothe your throat.
(Boğazını rahatlatmak için sıcak sıvılar, örneğin çay içmelisin.)
- You should use a saline nasal spray to relieve congestion.
(Burun tıkanıklığını rahatlatmak için tuzlu burun spreyi kullanmalısın.)
- You should rest and give your body time to heal.
(Dinlenmeli ve vücudunun iyileşmesi için zaman tanımalısın.)
- You should stay warm and avoid sudden temperature changes.
(Sıcak kalmalı ve ani sıcaklık değişimlerinden kaçınmalısın.)
- You should wash your hands regularly to avoid spreading germs.
(Mikropları yaymamak için düzenli olarak ellerini yıkamalısın.)
Stomachache (Karın Ağrısı)
- You should lie down and avoid eating heavy meals.
(Yatmalı ve ağır yemeklerden kaçınmalısın.)
- You should drink chamomile tea to calm your stomach.
(Midenin rahatlamasına yardımcı olmak için papatya çayı içmelisin.)
- You should apply a warm compress to your stomach.
(Karnına sıcak kompres uygulamalısın.)
- You should avoid spicy and fatty foods until you feel better.
(İyi hissetmeye başlayana kadar baharatlı ve yağlı yiyeceklerden kaçınmalısın.)
- You should visit a doctor if the pain continues.
(Ağrı devam ederse bir doktora gitmelisin.)
High Blood Pressure (Yüksek Tansiyon)
- You should avoid salty foods and reduce your caffeine intake.
(Tuzlu yiyeceklerden kaçınmalı ve kafein alımını azaltmalısın.)
- You should exercise regularly to help control your blood pressure.
(Tansiyonunu kontrol altına almak için düzenli egzersiz yapmalısın.)
- You should monitor your blood pressure regularly.
(Tansiyonunu düzenli olarak ölçmelisin.)
- You should manage stress by practicing relaxation techniques.
(Rahatlama tekniklerini uygulayarak stresi yönetmelisin.)
- You should consult a doctor for proper medication if necessary.
(Gerekliysa uygun ilaç tedavisi için bir doktora danışmalısın.)
İngilizce Başım Ağrıyor Nasıl Denir?
Çoğu zaman baş ağrısı, ciddi bir hastalık belirtisi olmasa da, gündelik yaşamımızı olumsuz etkileyebilir. Küçük gibi görünen baş ağrıları bazen daha büyük sağlık sorunlarının habercisi olabilir. İngilizcede baş ağrısını ifade etmek için en yaygın kullanılan kelime "headache"tir ve bu kelimeyle baş ağrısını farklı şekillerde anlatmak mümkündür. İngilizce “başım ağrıyor” demenin yolları, aşağıdaki örneklerde olduğu gibidir.
- "I have a headache."
(Başım ağrıyor.)
Bu cümlede baş ağrısı basit bir şekilde ifade edilmektedir.
- "My head is throbbing."
(Başım zonkluyor.)
Bu cümle, baş ağrısının zonklayıcı bir şekilde olduğunu anlatmak için kullanılır.
- "I’m suffering from a terrible headache."
(Korkunç bir baş ağrısından muzdaribim.)
Bu cümle, baş ağrısının şiddetini vurgulamaktadır.
- "I feel a headache coming on."
(Başım ağrımaya başlıyor gibi hissediyorum.)
Baş ağrısının başladığını ancak henüz çok şiddetli olmadığı ifade edilir.
- "My head hurts badly."
(Başım çok kötü ağrıyor.)
Bu basit cümle ile baş ağrısının şiddeti anlatılabilir.
- "I have a dull headache."
(Körelmiş bir baş ağrım var.)
Bu cümle, baş ağrısının çok şiddetli olmadığını ama yine de rahatsız edici olduğunu anlatır.
- "I can’t think straight, my head is pounding."
(Düşünmekte zorlanıyorum, başım patlayacak gibi ağrıyor.)
Bu, baş ağrısının beyninizi etkilediğini ve düşünmeyi zorlaştırdığını anlatır.
- “I have got a severe headache.”
(Şiddetli baş ağrım var.)
Bu cümleyi baş ağrısının şiddetinden bahsederken kullanabiliriz.
- “I have got a splitting headache.”
(Şiddetli baş ağrım var.)
Önceki cümleye benzer olarak bu cümlede de baş ağrısının şiddetinden bahsederiz.
- "I think I'm getting a headache."
(Sanırım başım ağrımaya başlıyor.)
Baş ağrısının henüz başlamadığını ancak yakın bir zamanda hissedileceği ifade edilir.
İngilizce Hastayım Nasıl Denir?
İngilizcede hastalık belirtmek için birkaç farklı ifade kullanabilirsiniz. Kendi dilimizde olduğu gibi, İngilizcede de hasta olduğunuzu çeşitli şekillerde dile getirebilirsiniz. İşte hastalığınızı ifade edebileceğiniz bazı örnek cümleleri derledik.
- "I'm feeling unwell."
(Kendimi iyi hissetmiyorum.)
Bu cümle genel bir rahatsızlık durumunu ifade etmek için kullanılabilir.
- "I’m not feeling great."
(İyi hissetmiyorum.)
Birinin kendini kötü hissettiğini ancak daha az belirgin bir şekilde ifade etmenin yollarından biridir.
- "I’m a bit under the weather."
(Biraz rahatsızım.)
Bu cümle, kişi kendini biraz hasta veya halsiz hissettiğinde kullanılan yaygın bir ifadedir.
- "I think I’m coming down with a cold."
(Sanırım soğuk algınlığına yakalanıyorum.)
"Coming down with" ifadesi, bir hastalığın başlangıcında olduğunuzu anlatır ve burada soğuk algınlığına yakalanmak söz konusudur.
- "I feel a little sick."
(Biraz hasta hissediyorum.)
Kendini hastalıklı hissettiğinde ancak durumunun çok ciddi olmadığını belirten bir ifadedir.
- "I’ve been feeling off for a while."
(Bir süredir kendimi pek iyi hissetmiyorum.)
Uzun zamandır rahatsızlık hissettiğinizi belirtirken kullanılır.
- "I feel like I’m getting sick."
(Hastalığı hissetmeye başlıyorum.)
Hastalık belirtilerinin başladığını düşündüğünüzde bu cümleyi kullanabilirsiniz.
- "I’ve caught a cold."
(Soğuk algınlığı oldum.)
Soğuk algınlığına yakalandığınızda, bu cümleyi rahatlıkla kullanabilirsiniz.
- "I’m suffering from the flu."
(Gribe yakalandım.)
Gribe yakalandığınızı daha ciddi bir şekilde ifade etmek için kullanılabilir.
- "I feel dizzy and weak."
(Başım dönüyor ve halsiz hissediyorum.)
Dönme ve halsizlik gibi belirtilerle hastalık durumunu anlatan bir cümledir.
Hastalık İsimleri Cümle İçinde Nasıl Kullanılır?
İngilizcede birinin hastalığından veya ağrılarından bahsederken, doğru kalıpları kullanmak oldukça önemlidir. Farklı hastalıklar için kullanılan kalıplar ve kurallar, doğru iletişim kurabilmek adına dil bilgisi açısından da belirleyicidir. İşte hastalık isimlerini cümle içinde kullanırken dikkat etmeniz gereken bazı noktalar aşağıdaki gibidir.
Konu | Kalıp / Cümle Yapısı | Örnek Cümle | Açıklama |
Bir Yerinin Ağrıdığını Söylemek | Özne + have/has + Nesne | I have a headache. (Başım ağrıyor.) | "Headache" sayılabilir bir hastalık olduğu için önüne "a" eklenmiştir. |
Sayılabilir Hastalıklar | Sayılabilir hastalıklar için "a/an" kullanılır | I have a cold. (Soğuk algınlığım var.) | "Cold" sayılabilen bir hastalık olduğu için "a" kullanılır. |
Sayılamayan Hastalıklar | Sayılamayan hastalıklar için "the" kullanılır | I have the flu. (Gribim var.) | "Flu" sayılmayan bir hastalık olduğu için "the" kullanılır. |
Geçmiş Zaman Kullanımı | Olumlu cümlede "had", olumsuz cümlede "didn't have" kullanılır | I had a headache yesterday. (Dün başım ağrıyordu.) | Geçmişte yaşanmış bir hastalık durumu için "had" kullanılır. |
"Sick" vs. "Ill" Kullanımı | Sick kısa süreli hastalıklar, Ill ise ciddi hastalıklar için kullanılır | I feel sick. (İyi değilim.) | "Sick" daha kısa süreli hastalıklar için, "ill" ise daha ciddi ve uzun süreli hastalıklar için kullanılır. |
"Disease" vs. "Illness" Kullanımı | Disease belirli hastalıkları, Illness genel rahatsızlıkları ifade eder | I have a heart disease. (Kalp rahatsızlığım var.) | "Disease" fiziksel bir hastalığı ifade ederken, "illness" daha geniş ve genel bir sağlık durumu ifade eder. |
"Off Sick" Kullanımı | Birinin hasta olduğu için işten uzak olduğunu belirtmek | I am off sick. (İyi değilim, hastayım.) | Kişinin hastalık nedeniyle işe gitmediğini belirtir. |
Mide Bulantısı | "Nauseous" kelimesi mide bulantısı için kullanılır | I feel nauseous. (Midem bulanıyor.) | Mide bulantısı yaşayan biri için yaygın bir ifade. |
Boğaz Ağrısı | Boğaz ağrısını belirtmek için kullanılır | I have a sore throat. (Boğazım ağrıyor.) | Boğaz ağrısını ifade ederken "sore throat" kullanılır. |
Sık Kullanılan İngilizce Hastalıklar Nelerdir?
Dünyada pek çok farklı hastalık bulunmaktadır. Bunlardan bazıları ve İngilizce ile Türkçe karşılıklarını sizler için derledik.
İngilizcesi | Türkçesi | Okunuşu |
Acne | Sivilce | Akne |
Allergy | Alerji | Allergi |
Asthma | Astım | Astma |
Backache | Bel ağrısı | Bekeç |
Blood Pressure | Tansiyon | Bılad Preşır |
Broken Arm | Kırık Kol | Bırokın Arm |
Broken Leg | Kırık Bacak | Bırokın Leg |
Bronchitis | Bronşit | Bıronşiitz |
Bump | Şişlik | Bamp |
Cataract | Katarakt | Katarakt |
Cold | Nezle | Kolt |
Cough | Öksürük | Kauf |
Deafness | İşitme Engeli | Defnıs |
Diabetes | Şeker Hastalığı | Dayıbitiiz |
Diarrhea | İshal | Dayariya |
Earache | Kulak Ağrısı | İirekç |
Epilepsy | Sara Hastalığı | Epilepsi |
Fever | Ateş | Fivır |
Flu | Grip | Fulu |
Goiter | Guatr | Goitır |
Headache | Baş Ağrısı | Heddekç |
Hernia | Fıtık | Hörnia |
Keratoma | Nasır | Keratuma |
Kidney Stone | Böbrek Taşı | Kidnıy sıton |
Leucemia | Lösemi | Löüsema |
Malaria | Sıtma | Malariya |
Measles | Kızamık | Meeazlız |
Migraine | Migren | Migreyn |
Mumps | Kabakulak | Mampz |
Myopy | Miyop | Miyopi |
Otitis | Kulak İltihabı | Otitiz |
Pneumonia | Zatürre | Fınomoia |
Rabies | Kuduz | Reybiiz |
Rheumatics | Romatizma | Römatikz |
Runny Nose | Burun Akıntısı | Rani Nooz |
Sinusitis | Sinüzit | Sünüzitiz |
Skin Cancer | Deri Kanseri | Sıkin Kensır |
Smallpox | Çiçek Hastalığı | Sımalpoks |
Sore Throat | Boğaz Ağrısı | Soor Tıroat |
Spotted Fever | Tifo | Sıpottıt Fivır |
Stomachache | Karın Ağrısı | Sıtomakekç |
Stroke | Felç | Sıtrok |
Toothache | Diş Ağrısı | Tuutekç |
Tuberculosis | Verem | Tübırkilosiz |
İngilizce Hastalıklarda Nasıl Tavsiye Verilir?
İngilizce hastalıklara tavsiye verirken kullanabileceğiniz bazı İngilizce kalıplar vardır. Bu kalıplar aşağıdaki gibi özetlenebilir.
- Birine hastalığına yönelik direkt tavsiye vermek için emir cümlesi kullanabilirsiniz.
"Exercise regularly." (Düzenli egzersiz yap.)
"Drink plenty of water." (Bol su iç.)
"Take some medicine." (Biraz ilaç al.)
Eğer biri "I have a cold" derse, ona şöyle tavsiye edebilirsiniz: "Rest and stay warm." (Dinlenmeli ve sıcak kalmalısın.)
- Should (olumlu tavsiye) ve shouldn't (olumsuz tavsiye) yapıları, başkalarına nazikçe tavsiye verirken kullanılır. Şu şekilde kurabilirsiniz:
"You should rest more." (Daha fazla dinlenmelisin.)
"She should drink hot tea." (O sıcak çay içmeli.)
"They shouldn't eat spicy food." (Onlar acılı yiyecekler yememeli.)
"You shouldn't skip meals." (Öğün atlamamalısın.)
"He shouldn't stay up late." (Geç yatmamalı.)
İngilizce Hastalıklar ve Türkçe Karşılıkları
Hastalıklara dair doğru ifadeleri kullanmak, sağlıkla ilgili konuşmalarda önemlidir. İngilizce’de hastalıkları belirtirken doğru terimleri bilmek, kendinizi ya da başkalarını doğru şekilde ifade edebilmenize yardımcı olur. İngilizce hastalıklar ve Türkçe karşılıkları, sizler için aşağıdaki tabloda verilmiştir.
Türkçe Hastalık Adı | İngilizce Karşılık |
Alerji | Allergy |
Astım | Asthma |
Ateş | Fever |
Baş ağrısı | Headache |
Sırt ağrısı | Backache |
Diş ağrısı | Toothache |
Karın ağrısı | Stomach ache |
Kulak ağrısı | Earache |
Boğaz ağrısı | Sore throat |
Grip | Flu |
Şeker hastalığı | Diabetes |
Migren | Migraine |
Miyop | Myopia |
Romatizma | Rheumatics |
İshal | Diarrhea |
Nezle | Cold |
Öksürük | Cough |
Baş dönmesi | Dizzy |
Hapşırık | Sneeze |
Kanser | Cancer |
Tüberküloz | Tuberculosis |
Kızamık | Measles |
Suçiçeği | Chicken pox |
Kalp hastalığı | Heart disease |
Karaciğer hastalığı | Liver disease |
Yemek zehirlenmesi | Food poisoning |
Böbrek Hastalığı | Kidney disease |
Felç | Stroke |
Beyin Kanaması | Apoplexy |
Alzheimer hastalığı | Alzheimer’s disease |
Apandisit | Appendicitis |
Astigmat | Astigmatism |
Bademcik iltihabı | Tonsillitis |
Bel soğukluğu | Gonorrhea |
Böbrek taşı | Kidney stone |
Boğmaca | Pertussis |
Çocuk felci | Poliomyelitis |
Cüzzam | Leprosy |
Damar sertliği | Atherosclerosis |
Demir eksikliği | Iron-deficiency |
Deri kanseri | Skin cancer |
Difteri | Diphtheria |
Diş çürümesi | Tooth decay |
Domuz gribi | Swine influenza |
Epilepsi | Epilepsy |
Fıtık | Hernia |
Gece körülüğü | Night blindness |
Göz tembelliği | Amblyopia |
Guatr | Goitre |
Halsizlik | Asthenia |
İştahsızlık | Anorexia |
Kabakulak | Mumps |
Kansızlık | Anemia |
Karbon monoksit zehirlenmesi | Carbon monoxide poisoning |
Katarakt | Cataract |
Kellik, saç dökülmesi | Alopecia |
Kireçlenme | Arthritis |
Kısırlık | Infertility |
Kızamık | Measles |
Kızamıkçık | Rubella |
Kolera | Cholera |
Körlük | Blindness |
Koroner kalp hastalığı | Coronary heart disease |
Kulak iltihabı | Ear infection |
Kulak iltihabı | Otitis |
Kurşun zehirlenmesi | Lead poisoning |
Lösemi | Leukemia |
Meme kanseri | Breast cancer |
Menenjit | Meningitis |
Mide iltihabı | Gastroenteritis |
Mide ülseri | Stomach ulcers |
Nasır | Keratoma |
Nezle | Common cold |
Raşitizm | Rickets |
Sağırlık | Deafness |
Şarbon | Anthrax |
Sarıhumma | Yellow fever |
Sarılık, Hepatit A, B, C, D, E | Hepatitis A, B, C, D, E |
Şaşılık | Strabismus |
Sedef hastalığı | Psoriasis |
Siğil | Wart |
Şişmanlık | Obesity |
Sıtma | Malaria |
Sivilce | Acne |
Siyatik | Sciatica |
Şizofreni | Schizophrenia |
Tansiyon | Tension, blood pressure |
Tetanos | Tetanus |
Tifo | Typhoid |
Tifüs | Typhus |
Tümör, ur | Neoplasm |
Ülser | Ulcers |
Uyku bozukluğu | Sleep disorder |
Uyuz | Scabies |
Veba | Black Death / Plague |
Verem | Tuberculosis |
Yumru | Calculi |
Zatürre | Pneumonia |
İngilizce Tedavi İsimleri ve Anlamları
İngilizce tedavi isimlerini öğrenmek, özellikle sağlıkla ilgili bir dil becerisi geliştirmek isteyenler için önemlidir. Hem hastalar hem de sağlık profesyonelleri, tedavi süreçlerinde doğru iletişim kurabilmek için bu terimleri bilmelidir. İngilizce tedavi isimleri ve anlamları aşağıdaki tabloda verilmiştir.
İngilizcesi | Türkçesi | Okunuşu |
Acupuncture | Akupunktur | Akupuntır |
Ambulatory Treatment | Ayakta Tedavi | Ambulatöri Tıriitmınt |
Electrotherapy | Elektroterapi | Elektroterapi |
Esthetics | Estetik | Esthetikz |
Exercise | Egzersiz | Eksırsayz |
Hydrotherapy | Hidroterapi | Haydroterapi |
Inpatient Treatment | Yatarak Tedavi | İnpeyşınt Tıriitmınt |
Magnetotherapy | Magnetoterapi | Magnetoterapi |
Medicine | İlaç | Medisiin |
Physiotherapy | Fizik Tedavi | Fiziyoterapi |
Psychoanalysis | Psikanaliz | Saykoanalisis |
Psychotherapy | Psikoterapi | Saykoterapi |
Tecar Therapy | Tecar Terapi | Tikar Terapi |
Ultrasound | Ultrason | Ultrasount |
Vitamins | Vitamin | Vaytaminz |
İngilizce Hastalık İsimleri, Türkçe Anlamları ve Örnek Cümleler ile İlgili Sık Sorulan Sorular
Hastalıkların İngilizcesi ne?
İngilizce hastalıklar, “sickness” veya “illness” anlamına gelmektedir.
En uzun İngilizce hastalık ismi nedir?
En uzun İngilizce hastalık ismi "Pneumonoultramicroscopicsilicovolcanoconiosis"'tur. Bu terim, çok küçük silika parçacıklarının solunması nedeniyle ortaya çıkan bir tür akciğer hastalığıdır ve genellikle kısaltma olarak "silicosis" olarak bilinir. Uzun süreli silika tozlarına maruz kalma sonucu gelişir ve meslek hastalığı olarak kabul edilir.
Hastalıklarla ilgili İngilizce cümleler nelerdir?
Hastalıklarla ilgili İngilizce cümleler; I have a terrible headache and can't concentrate.
(Başım çok ağrıyor ve odaklanamıyorum.) She is suffering from the flu and needs to rest. (O, gripten muzdarip ve dinlenmeye ihtiyacı var.) şeklindedir.
Senin hastalığın ne ingilizce?
Senin hastalığın ne? Sorusu, İngilizce “What is your sickness/illness?” şeklinde sorulabilir.