İngilizce Makyaj ve Kozmetik Terimleri

01 Ara 2025

İngilizce Makyaj ve Kozmetik Terimleri 

Makyaj ve kozmetik dünyası, her geçen gün yeni ürünler ve trendlerle büyüyen dinamik bir alan haline geldi. Bu nedenle İngilizce kozmetik terimlerini bilmek, hem kişisel bakımda hem de profesyonel yaşamda oldukça önemlidir. Özellikle güzellik sektöründe çalışanlar, içerik üreten influencer’lar veya yabancı kaynaklardan ürün takip edenler için bu terimlerin doğru bilinmesi büyük avantaj sağlar. 

 

Aşağıda en yaygın kullanılan İngilizce makyaj ve kozmetik terimleri ile anlamlarını ve örnek cümleleri bulabilirsiniz.  

İngilizce Makyaj, Kozmetik Terimleri ve Anlamları 

Bu bölümde, makyaj ve kozmetik ürünlerinde sıkça karşılaşılan İngilizce terimleri anlamlarıyla birlikte bulabilirsiniz.  

İngilizce Terim Türkçesi 
Foundation Fondöten 
Concealer Kapatıcı 
Primer Makyaj bazı 
Setting powder Sabitleyici pudra 
Setting spray Makyaj sabitleme spreyi 
Highlighter Aydınlatıcı 
Bronzer Bronzlaştırıcı 
Blush Allık 
Contour Kontür 
Eyeshadow Far 
Eyeliner Göz kalemi / eyeliner 
Mascara Rimel 
Eyebrow pencil Kaş kalemi 
Eyebrow gel Kaş jeli 
Lipstick Ruj 
Lip gloss Parlatıcı 
Lip liner Dudak kalemi 
Makeup brush Makyaj fırçası 
Beauty blender Makyaj süngeri 
Compact powder Kompakt pudra 
Loose powder Toz pudra 
BB cream BB krem 
CC cream CC krem 
Tinted moisturizer Renkli nemlendirici 
Makeup remover Makyaj temizleyici 
Cleansing foam Temizleme köpüğü 
Toner Tonik 
Serum Serum 
Moisturizer Nemlendirici 
Sunscreen Güneş kremi 
Exfoliator Peeling 
Sheet mask Kağıt maske 
Face mask Yüz maskesi 
Eye cream Göz kremi 
Lip balm Dudak nemlendiricisi 
Makeup palette Makyaj paleti 
Compact mirror Kompakt ayna 
Glitter Sim 
Nail polish Oje 
Makeup remover wipes Makyaj temizleme mendili 
Hair spray Saç spreyi 

 

İngilizce Kozmetik Terimleri ile İlgili Örnek Cümleler 

Bu bölümde, yukarıdaki terimlerin günlük hayatta nasıl kullanılabileceğine dair örnek cümleleri bulabilirsiniz.   

I always use foundation to even out my skin tone. (Cilt tonumu eşitlemek için her zaman fondöten kullanırım.) 

 

She applied concealer under her eyes to hide dark circles. (Göz altı morluklarını gizlemek için kapatıcı sürdü.) 

 

A good primer helps makeup last longer. (İyi bir makyaj bazı, makyajın daha uzun süre dayanmasını sağlar.) 

 

Don’t forget to set your makeup with setting powder. (Makyajını sabitleyici pudra ile sabitlemeyi unutma.) 

 

I love using a highlighter on my cheekbones. (Elmacık kemiklerime aydınlatıcı sürmeyi çok seviyorum.) 

 

She added a touch of bronzer for a sun-kissed look. (Bronz bir görünüm için biraz bronzlaştırıcı ekledi.) 

 

A little blush makes your face look fresh. (Biraz allık yüzünüzü daha canlı gösterir.) 

 

He used contour to define his jawline. (Çene hattını belirginleştirmek için kontür yaptı.) 

 

I bought a new eyeshadow palette yesterday. (Dün yeni bir far paleti aldım.) 

 

My favorite mascara makes my lashes look longer. (Favori rimelim kirpiklerimi daha uzun gösteriyor.) 

 

She drew her brows with an eyebrow pencil. (Kaşlarını kaş kalemiyle doldurdu.) 

 

This lipstick shade is perfect for summer. (Bu ruj tonu yaz için mükemmel.) 

 

Always remove your makeup with a makeup remover before bed. (Yatmadan önce makyajını mutlaka makyaj temizleyiciyle çıkar.) 

 

I use moisturizer twice a day to keep my skin soft. (Cildimi yumuşak tutmak için günde iki kez nemlendirici kullanırım.) 

 

Don’t forget to apply sunscreen before going outside. (Dışarı çıkmadan önce güneş kremi sürmeyi unutma.) 

 

This serum helps reduce wrinkles. (Bu serum kırışıklıkları azaltmaya yardımcı olur.) 

 

My toner makes my skin feel fresh. (Toniğim cildimi ferah hissettiriyor.) 

 

She exfoliates with an exfoliator once a week. (Haftada bir peeling ile cildini arındırır.) 

 

He applied a sheet mask while watching TV. (Televizyon izlerken kağıt maske yaptı.) 

 

I always keep a lip balm in my bag. (Çantamda her zaman bir dudak nemlendiricisi bulundururum.) 

 

This BB cream gives a natural glow. (Bu BB krem doğal bir parlaklık verir.) 

 

I like using a tinted moisturizer instead of foundation. (Fondöten yerine renkli nemlendirici kullanmayı seviyorum.) 

 

Use makeup remover wipes for a quick cleanse. (Hızlı bir temizlik için makyaj temizleme mendili kullan.) 

 

Apply eye cream gently with your ring finger. (Göz kremini nazikçe yüzük parmağınla uygula.) 

 

She finished her look with glitter on her eyelids. (Göz kapaklarına biraz sim sürerek görünümünü tamamladı.) 

 

He sprayed hair spray to keep his hairstyle in place. (Saç modelini sabitlemek için saç spreyi sıktı.) 

 

Use a beauty blender to blend your foundation evenly. (Fondöteni eşit dağıtmak için makyaj süngeri kullan.) 

 

My nail polish chipped after one day. (Ojem bir günde soyuldu.) 

 

This contour stick is easy to apply and blend. (Bu kontür stick’i sürmek ve dağıtmak çok kolay.) 

 

Always clean your makeup brushes after use. (Makyaj fırçalarınızı kullandıktan sonra mutlaka temizleyin.) 

 

İngilizce Makyaj ve Kozmetik Terimleri Hakkında Sık Sorulan Sorular

İngilizcede makyaj terimleri nelerdir?
İngilizcede en sık kullanılan makyaj terimleri arasında foundation (fondöten), concealer (kapatıcı), blush (allık), lipstick (ruj), eyeliner (göz kalemi) ve mascara (rimel) yer alır. 
 

Makyajın İngilizcesi ne?
“Makyaj” kelimesinin İngilizcesi “makeup” olarak kullanılır. Örneğin: “I love doing makeup.” (Makyaj yapmayı seviyorum.) 
 

İngilizce Cilt Bakımı Ne Demek?
“Cilt bakımı” İngilizcede “skincare” olarak geçer. “Skincare routine” ifadesi ise “cilt bakım rutini” anlamına gelir.


Rimelin İngilizcesi ne?
“Rimel” İngilizcede “mascara” olarak söylenir. Örneğin: “She applied mascara to her lashes.” (Kirpiklerine rimel sürdü.)