İngilizce Spor Dalları ve Türkçe Karşılıkları

İngilizce Spor Dalları ve Türkçe Karşılıkları 

İngilizce Spor Dalları ve Türkçe Karşılıkları başlıklı bu içerikte, en popüler ve sık karşılaşılan spor branşlarının İngilizce isimlerini ve Türkçe karşılıklarını kolay anlaşılır bir şekilde bulabilirsiniz. Hem dil öğrenenler hem de sporla ilgilenenler için hazırlanan bu liste, kelime dağarcığınızı geliştirmeye ve spor terimlerini doğru kullanmanıza yardımcı olacak pratik bir kaynak niteliğindedir. 

İngilizce Spor Dalları ve Türkçe Karşılıkları Tablosu

İngilizce spor dalları ve Türkçe karşılıkları tablosuna aşağıdan ulaşabilirsiniz. 

İngilizce Bireysel Sporlar ve Türkçe Anlamları 

Spor dalları arasında takım sporlarının yanı sıra bireysel sporlar da oldukça yaygındır. İngilizce bireysel sporlar ve Türkçe anlamları tablosuna aşağıdan ulaşabilirsiniz. 

İngilizce Spor Dalları Ligleri ve Türkçe Anlamları 

Dünyada yer alan en büyük 15 spor ligini sizler için derledik. İngilizce spor dalları ligleri ve Türkçe anlamları tablosuna aşağıdan ulaşabilirsiniz. 

İngilizce Spor Dalları ile İlgili Örnek Cümleler 

Yukarıda öğrenilen İngilizce spor dallarını cümle içerisinde nasıl kullanacağınızı öğrenmek için aşağıda bulunan örnekleri inceleyebilirsiniz. 

• I play football every Saturday with my classmates. 
  (Her cumartesi sınıf arkadaşlarımla futbol oynarım.) 
• She goes swimming twice a week to stay fit. 
  (Formda kalmak için haftada iki kez yüzmeye gider.) 
• My father enjoys watching basketball on TV. 
  (Babam televizyonda basketbol izlemekten hoşlanır.) 
• They usually play volleyball at the beach in summer. 
  (Yazın genellikle plajda voleybol oynarlar.) 
• We learned how to ski during our holiday in Austria. 
  (Avusturya tatilimizde kayak yapmayı öğrendik.) 
• He wants to join a tennis club next month. 
  (Gelecek ay bir tenis kulübüne katılmak istiyor.) 
• I think boxing is a very challenging sport. 
  (Bence boks çok zorlayıcı bir spordur.) 
• She practices gymnastics every morning. 
  (Her sabah jimnastik yapar.) 
• Do you like watching baseball games? 
  (Beyzbol maçlarını izlemeyi sever misin?) 
• My brother often goes cycling in the forest. 
  (Kardeşim sık sık ormanda bisiklet sürer.) 
• Archery needs focus and good control. 
  (Okçuluk dikkat ve iyi kontrol gerektirir.) 
• I tried surfing last summer. It was amazing! 
  (Geçen yaz sörf denedim. Harikaydı!) 
• They train hard for the wrestling tournament. 
  (Güreş turnuvası için sıkı çalışıyorlar.) 
• I prefer swimming to running. 
  (Yüzmeyi koşuya tercih ederim.) 
• Karate helps you build discipline and confidence. 
  (Karate, disiplin ve özgüven kazandırır.) 
• Do you know how to play table tennis? 
  (Masa tenisi oynamayı biliyor musun?) 
• He always watches Formula 1 races on Sundays. 
  (Pazar günleri her zaman Formula 1 yarışlarını izler.) 
• Snowboarding is popular in winter resorts. 
  (Snowboard, kış tatil köylerinde popülerdir.) 
• I have never tried ice skating before. 
  (Daha önce hiç buz pateni yapmadım.) 
• She is very interested in fitness and healthy living. 
  (Fitness ve sağlıklı yaşamla çok ilgileniyor.) 
• We sometimes play badminton in the garden. 
  (Bazen bahçede badminton oynarız.) 
• He plays golf when the weather is nice. 
  (Hava güzel olduğunda golf oynar.) 
• My cousin does judo at a local sports center. 
  (Kuzenim yerel bir spor merkezinde judo yapıyor.) 
• They enjoy skateboarding in the park after school. 
  (Okuldan sonra parkta kaykay yapmaktan hoşlanırlar.) 
• Running every morning helps me feel energetic. 
  (Her sabah koşmak kendimi enerjik hissetmemi sağlıyor.) 

İngilizce Spor Dalları ve Türkçe Karşılıkları Hakkında Sıkça Sorulan Sorular 

İngilizcede spor dalları nelerdir? 

İngilizcede spor dalları arasında football (futbol), basketball (basketbol), tennis (tenis), swimming (yüzme), volleyball (voleybol) ve cycling (bisiklet) gibi pek çok spor bulunur. 

Sporla ilgili İngilizce kelimeler nelerdir? 

Sporla ilgili İngilizce kelimeler arasında player (oyuncu), coach (antrenör), team (takım), match (maç), goal (gol), score (skor), referee (hakem), training (antrenman), competition (yarışma), ve win (kazanmak) gibi pek çok terim bulunur. 

Sporla ilgili İngilizce cümleler nelerdir? 

Sporla ilgili İngilizce cümlelere I play basketball every weekend (Her hafta sonu basketbol oynarım) ve She swims very well (O çok iyi yüzer) cümleleri örnek olarak verilebilir. 

İngilizce bireysel sporlar nelerdir? 

İngilizce bireysel sporlar arasında swimming (yüzme), running (koşu),  boxing (boks), karate (karate), archery (okçuluk, gymnastics (jimnastik) ve yoga (yoga) yer alır.