İngilizce Aşk Sözleri

04 May 2018

Aşk hangi dilde ifade edilirse edilsin insanları en çok etkileyen kelimelerden biri olarak bilinir. Sevginin dile gelmiş hali ise İngilizce’de en güzel sözlerle ifade edilmektedir. Sevdiğiniz kişiye söyleyebileceğiniz ya da sadece İngilizce öğrenme sürecinize fayda sağlamak için kullanabileceğiniz bir çok aşk sözünü sizler için derledik. O halde dünyaca ünlü yazar ve şairin en güzel aşk sözlerini ve filmlerden en güzel aşk ile ilgili alıntıları gelin birlikte incelemeye başlayalım.

Ünlü Yazarlardan İngilizce Aşk Sözleri 

  • It’s better to have loved and lost ,than never to have loved at all. (Alfred, Lord Tennyson)

Sevilmek  ve kaybetmek, hiç sevmemiş olmaktan daha iyidir.

  • Love asks me no questions, and gives me endless support. (William Shakespeare)

Aşk bana soru sormuyor ve bana sonsuz destek veriyor.

  • If you would be loved, love and be lovable. (Benjamin Franklin)

Eğer sevilmek istiyorsan, sev ve sevilebilir ol.

  • To  love and win is the best thing. To love and lose, is the next best thing. (William Thackeray)

Sevmek ve kazanmak en iyi şeydir. Bir sonraki en iyi şey ise sevmek ve kaybetmektir.

  • The course of true love never did run smooth. (William Shakespeare)

Gerçek aşkın seyri hiç pürüzsüz gitmedi.

  • Love doesn’t make the world go round. Love is what makes the ride worthwhile. (Franklin P. Jones)

Aşk dünyayı döndürmez. Dünyayı yaşamaya değer kılar.

  • The way to love anything is to realize that it might be lost. (G.K. Chesterton)

Herhangi bir şeyi sevmenin yolu onu kaybedilebilir olduğunda fark etmektir.

Yabancı Filmlerden Aşk ile İlgili Alıntılar 

  • Every great love starts with a great story. (The Notebook)

Her büyük aşk muthteşem bir hikaye ile başlar.

  • She was a smart girl, till she fell in love. (Sex & The City)

Zeki bir kızdı, ta ki aşık olana kadar.

  • Don’t forget! I’m just a girl standing in front of a boy asking him to love her. (Notting Hill)

Unutma! Ben sadece bir erkeğin önünde durmuş onun beni sevmesini bekleyen bir kızım.

  •  I’ll be back so soon you won’t have time to miss me. Look after my heart , I’ve left it with you. (Eclipse)

Yakında geri döneceğim. Beni özlemeye vaktin bile olmayacak. Kalbime iyi bak, onu seninle birlikte bıraktım.

  • Waiting for you is like waiting for rain in this drought. Useless and disappointing. (A Cinderella Story)

Seni beklemek, kuraklığın ortasında yağmuru beklemeye benziyor. Faydasız ve umut kırıcı.

  • You should be kissed and often and by someone who knows how. (Gone with the wind)

Seni nasıl öpeceğini bilen biriyle sık öpüşmelisin.

  • Find somebody you want to spend the rest of your life with and hold onto her forewer. (The Italian Job)

Hayatının geri kalanını birlikte geçirmek istediğin birini bul ve sonsuza kadar ona tutun.

  • Promise me you will survive. That you will never give up. No matter what happens. No matter how hopeless. Promise me now. (Titanic)

Bana hayatta kalacağına söz ver. Asla vazgeçmeyeceksin.  Ne olursa olsun. Ne kadar umutsuz olursan ol. Şimdi söz ver bana.