İngilizcede En Sık Birbirine Karıştırılan Kelimeler

04 May 2018

Gerek yazımları gerekse de okunuşları sebebiyle birbiriyle karıştırılan kelimeler, hemen hemen her dilde bulunmaktadır. Söz konusu durum maalesef İngilizce için de geçerlidir.
Okunuşu ya da yazılışıyla birbirlerine fazlasıyla benzeyen İngilizce kelimeler hem günlük konuşma dilinde hem de yazı dilinde bir çok sıkıntıya sebebiyet verebiliyor. Özellikle İngilizce öğrenmeye yeni başlayan bireylerin bu gibi yanlış anlaşılma ve iletişim sorunun önüne geçebilmesi için bu sıkıntılı kelimeleri öğrenmesi oldukça önemlidir.
Konuşma ve yazı dilinde bu tip hataları minimuma indirebilmeniz için sizler için en çok karıştırılan kelimeleri, anlamları ve cümle içinde kullanımlarına göre ayrıntılı bir şekilde açıkladık. O halde İngilizce öğrenme sürecinize katkıda bulunacak bu listeye birlikte göz atmaya başlayalım.
 
Dead / Died
 
İngilizce’de sıfat olarak kullanılan "dead" kelimesi birinin artık hayatta olmadığı anlamını taşır. Örnek vermek istersek;
İngilizce örnek : Don’t touch that cat. Unfortunately It’is dead.
Türkçe çeviri : O kediye dokunma. Maalesef o ölü.
 
İngilizcede fiil olarak kullanılan "died" kelimesi ise geçmiş zaman ekiyle birlikte "öldü" anlamını taşır. Örnek vermek istersek;
İngilizce örnek : Unfortunately, her grandmother died five years ago.
Türkçe çeviri : Maalesef onun büyükannesi beş yıl önce öldü.
 
Beside / Besides
 
İngilizcede edat olarak kullanılan "beside" kelimesi yanında anlamını taşır. Örnek vermek istersek;
İngilizce örnek : She sits beside Alex in class.
Türkçe çeviri : O, sinıfta Alex’in yanında oturur.
 
İngilizcede zarf olarak kullanılan "besides" kelimesi ise cümlede ayrıca, ek olarak anlamını taşır.
İngilizce örnek : He plays basketbol and tennis beside soccer.
Türkçe çeviri : O futbolun yanında basketbol ve teniste oynar.
 
 
Felt / Fell
 
İngilizce "to feel" fiinin geçmiş zaman çekimi olan "felt", cümle içinde hissetti anlamını taşır. Örnek vermek istersek;
İngilizce örnek : Alex felt better after he had a good breakfast.
Türkçe çeviri : Alex güzel bir kahvaltıdan sonra kendini daha iyi hissetti.
 
İngilizce "to fall" fiilinin geçmiş zaman çekimi olan "fell", cümle içinde düştü anlamını taşır. Örnek vermek istersek;
İngilizce örnek : She fell down and broke her leg
Türkçe çeviri : O düştü ve bacağını kırdı.
 
Lose / Loose
 
İngilizce "lose" fiili cümle içinde kaybetmek anlamını taşır. Geçmiş zaman hali ise "lost" dur. Örnek vermek istersek;
İngilizce örnek : She lost my expensive ring
Türkçe çeviri : O benim pahalı yüzüğümü kaybetti.
 
İngilizce "loose" sıfatı cümle içinde bol ve gevşek anlamlarını taşır. Örnek vermek istersek;
İngilizce örnek : Your skirts are very loose.
Türkçe çeviri : Etekleriniz çok bol.
 
 
Quite / Quiet
 
Zarf olarak kullanılan "quite" kelimesi cümle içinde çok ya da oldukça anlamını taşır. Örnek vermek istersek;
İngilizce örnek : This exam is quite easy.
Türkçe çeviri : Bu test oldukça kolay.
 
Sıfat olarak kullanılan "quiet" kelimesi cümle içinde sakin ve sessiz anlamını taşır. Örnek vermek istersek;
İngilizce örnek : He is a very quiet girl.
Türkçe çeviri : O çok sakin bir kız.
 
Some time / Sometimes
 
"some time" kelimesi cümle içinde gelecekte belirsiz bir zaman dilimi anlamını taşır. Örnek vermek istersek;
İngilizce örnek : Let’s meet for coffee some time.
Türkçe çeviri : Kahve için görüşelim.
 
"sometimes" kelimesi cümle içinde bazen anlamını taşır. Örnek vermek istersek;
İngilizce örnek : I sometimes drink coffee.
Türkçe çeviri : Ben bazen kahve içerim.